KİBİR BAHSİ -5


Ne ile Kibir Yapılır❓⁉

Kişi ancak nefsini büyük saydığı zaman kibirlenebilir.‼ Nefsini de ancak kemâl sıfatlarından bir sıfata sahip olduğuna inandığı zaman büyütür. Bunun özü, dinî veya dünyevî bir kemâle dönüşür. Dinî kemâl‼, ilim ve ameldir. Dünyevî kemâl ise neseb, güzellik, kuvvet, mal ve yardımcıların çokluğudur. Bu bakımdan bunlar yedi sebeptirler:

1- İLİM     📚📚📚

Âlimlerin gururlanması pek çabuk olduğu için Hz. Peygamber (s.a) şöyle buyurmuştur: İlmin âfeti, gururlanmaktır`53‼
Bu bakımdan âlim bir kişi, durmadan ilminin izzetiyle büyüklük taslar.‼ Nefsinde ilmin cemâl ve kemâlini sezer. Nefsini büyütür.‼ Halkı küçültür. Halka hayvan nazarıyla bakar. Onları cehaletle niteler‼. Onların kendisine selâm vermelerini bekler.‼ Eğer onlardan biri ona selâm verirse veya onun selâmını güler yüzle karşılarsa veya onun önünde ayağa kalkarsa‼ veya onun çağrısına icabet ederse, bütün bunları o adamın yapmak zorunda olduğu bir vazife olarak telâkki eder ve teşekkür etmesini gerektiren bir nimet olarak görmez‼ ve onların hepsinden daha üstün olduğuna inanır.‼ Onlar için kendisi gibi bir insanın yapmayacağı şeyleri onlara yapmış olduğunu sanır. Kendisine kölelik yapmaların‼ı ve hizmetine koşmalarını,‼ iyilik yapmasına karşı böylece teşekkür borçlarını edâ etmelerini uygun ve münasib bulur!‼‼ Oysa durum hiç de onun zannettiği gibi değildir. Çoğu zaman o insanlar ona iyilik yapar da o onlara yapmaz‼‼! Onu ziyaret ederler, o onları ziyaret etmez.‼ Hastalandığı zaman, ona ziyarete giderler, o onların hastalarını sormaz.‼ İnsanlardan onunla ihtilât edenin kendisine hizmet etmesini talep eder. İhtiyaçlarında onların yardımcı olmasını ister. Eğer o bu hizmette kusur ederse, onun hareketini şiddetle kınar. Sanki insanlar onun kölesi veya ücretli hizmetkârlarıdır!‼‼ Sanki ilim öğretmesi, onlara yapmış olduğu bir iyiliktir.‼ Onların üzerine kendi haklarını yüklenmiş sayar.
İşte buraya kadar söylediklerimiz, dünya ile ilgili olan şey hakkındadır.
Ahiret işlerinde ise onlara karşı şöyle kibirlenir: Nefsini Allah katında onlardan daha yüce ve daha üstün görür‼. Kendi nefsinden daha fazla onların helâk olmasından korkar‼. Onlar için ümit ettiğinden daha fazlasını nefsi için ümit eder!‼‼ Böyle bir kimseye âlim demektense cahil demek‼ daha evlâdır‼. Hakiki ilim odur ki, insan onunla hem nefsini, hem de rabbini tanır.‼ Akibetin tehlikesini, Allah`ın âlimlere karşı olan delilini, buradaki ilim tehlikesinin büyüklüğünü bilir. Nitekim bu durum, ilimle kibri tedavi etme bahsinde gelecektir. Böyle bir ilim, korkuyu, tevazuyu, kalp huzurunu artırır. ‼Bütün insanları kendisinden daha hayırlı görmesini gerektirir.‼ Çünkü ilimden ötürü kendisinin aleyhindeki Allah Teâlâ`nın hüccet ve delili daha büyük, ilim nimetinin şükrünü ifa etmekteki kusuru daha korkunçtur.

Bu sırra binaen Ebu Derdâ (r.a) şöyle demiştir: İlmen gelişen bir kimse o nisbette acı duyar!`‼

Hakîkaten bu hüküm, Ebu Derdâ`nın dediği gibidir.

Soru: Bazı insanlar neden, ilimden dolayı daha fazla gururlanırlar, nefislerinden emin olurlar?❓❓

Cevap: Bunun iki sebebi vardır:

Birincisi: Hakîkî değil de ancak zâhirde ilim denilen şey ile meşgul olmasıdır.‼ Gerçek ilim, o ilimdir ki kul onunla hem rabbini, hem nefsini tanır.‼ Allah ile mülâki olmaktaki ve Allah`tan uzaklaşmaktaki işin tehlikesini anlar‼. Böyle bir ilim insana kalp huzuru ve tevazu verir.‼ Gururu ve nefsinden emin olmayı değil!‼‼
Kulları içinden ancak âlimler Allah`tan (gereğince) korkarlar.(Fâtır/28)
Bunun ötesi tıp, hesap, lûgat, şiir, nahiv, husumetleri ayırdetmek, mücadelelerin yolları gibi ilimler ise, insan bunlara tam mânâsıyla hazırlanıp dolduğu zaman, bununla beraber kibir ve münafıklık doğar‼. Bunlara sanatlar demek,‼ ilimler demekten daha evlâdır‼. İlim, kulluğun ve rabbin mârifeti ve ibâdetin yolu demektir.‼ Böyle bir ilim, çoğu zaman insana tevazuu telkin eder.