187- الثَّاني : عن ابنِ مسْعُودٍ رضي اللَّه عنه أَنَّ رسولَ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم قال :«مَا مِنَ نَبِيٍّ بعَثَهُ اللَّه في أُمَّةٍ قَبْلِي إِلاَّ كان لَه مِن أُمَّتِهِ حواريُّون وأَصْحَابٌ يَأْخذون بِسُنَّتِهِ ويقْتدُون بأَمْرِه، ثُمَّ إِنَّها تَخْلُفُ مِنْ بعْدِهمْ خُلُوفٌ يقُولُون مَالاَ يفْعلُونَ ، ويفْعَلُون مَالاَ يُؤْمَرون ، فَمَنْ جاهدهُم بِيَدهِ فَهُو مُؤْمِنٌ ، وَمَنْ جاهدهم بقَلْبِهِ فَهُو مُؤْمِنٌ ، ومَنْ جَاهَدهُمْ بِلِسانِهِ فَهُو مُؤْمِنٌ ، وليس وراءَ ذلِك مِن الإِيمانِ حبَّةُ خرْدلٍ » رواه مسلم .
187. İbni Mes’ûdradıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Allah Teâlâ’nın benden önceki her bir ümmete gönderdiği peygamberin, kendi ümmeti içinde sünnetine sarılan ve emrine uyan ihlâslı ve seçkin yakın çevresi ve ashâbı vardı. Bu samimi çevre ve ashâbından sonra, yapmadıklarını söyleyen ve emrolunmadıklarını yapan kimseler onların yerini aldı. Böyle kimselerle eliyle cihad eden mü’mindir, diliyle cihad eden mü’mindir; kalbiyle cihad eden de mü’mindir. Bu kadarcığı da bulunmayanda hardal tanesi ağırlığında bile iman yoktur.” Müslim, Îmân 80
Açıklamalar
Ümmet kelimesi, bir peygambere tâbi olan insanlar topluluğu demekse de, bazı kere, burada olduğu gibi, daha umûmî mânada peygamberin dine davet ettiği kimseleri ifade için de kullanılır. Bu mânaya kâfirler de dahildir. Bu sebeble müslümanlara“ümmet-i icabet”, kâfirlere de “ümmet-i dâvet” denilir.
Bir peygambere yakın olmak, onun ashâbı olmak veya ümmeti olmak, kendi içinde fazilet dereceleri ifade ederse de, her biri önemli ve kıymetli mertebelerdir. Hadiste geçen “havâriyyûn”tabirini “ihlâslı ve seçkin yakın çevre”şeklinde tercüme etmeyi uygun bulduk. Çünkü bu kelimeyle kastedilenler, peygamberlere son derece sâdık ve bağlı olan gruptur. Bazıları, bu kelimenin, “ensar”yani peygambere yardımcı olanlar demek olduğunu söylerler. Bu mâna da uygundur. Ancak peygamberin ashâbı arasında bu nitelikte olmayanlar bulunabilir, hatta böyleleri çoğunlukta olabilirler. Ümmet ise çok daha farklı niteliklere sahip ve içinde her çeşit insanın bulunduğu büyük çoğunluğu ifade eder ki, geçmiştekileri, bugün yaşayanları ve gelecek olanları da içine alan bir tabirdir.
Bunlar arasında seçkin olanlar, o peygamberin sünnetine, yani gösterdiği hidâyete tâbi olan ve onun yolunu takib eden, emir ve yasaklarına uyanlardır. Bunlara zıt hareket edenler, peygamberin sünnetinden sapanlar ise “hulûf” diye adlandırılırlar. Hulûf, kötü nesil anlamındadır. Buna karşılık “halef” tabiri de, arkadan gelen iyi nesil anlamını ifade eder.
Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyurulur:
“Onlardan sonra yerlerine öyle bir kötü nesil geldi ki, namazı bıraktılar, şehvetlerine uydular”[Meryem sûresi (19), 59].
Hadîs-i şerifte, kötü neslin vasfı, yapmadıklarını söylemek, emrolunmadıklarını yapmaktır diye özellikle belirtilmektedir. Böylece sapmanın nasıl ve nerelerde olduğunu öğrenmekteyiz. Böyleleri Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle anlatılır:“Ettiklerine sevinen ve yapmadıklarıyla övülmekten hoşlananların, onların azabdan kurtulacaklarını hiç sanma. Elem verici azab onlaradır” [Âl-i İmrân sûresi (3), 188].
Ey Rabbimiz namazı bırakıp şehvetlerine yani arzu ve isteklerinin peşinde koşan bütün müslüman kardeşlerimize hakiki hidayeti nasip eyle.
Bizleri koru ve kötü nesilden eyleme.Elem verici azaba uğramaktan sana sığınırız.
Bizi müslümanlar olarak yaşayıp ve müslümanlar olarak ölenlerin zümresine kat.
Hz. Peygamber, dinde sapıklığa düşenler, peygamberin açtığı hidayet çığırından ayrılanlar ve sünnetleri değiştirmeye kalkanlarla cihad etmenin, imanın bir gereği ve mü’min olmanın şartı olduğunu belirtir. Peygamberimiz’in burada “cihad eden”tabirini kullanması dikkat çekicidir. Bizim bundan anlamamız gereken, iyiliği emir ve kötülükten nehyin de bir cihad olduğu gerçeğidir. Şu haldecihad elle, dille, kalble olabilmektedir. Bu anlayış, hiçbir zaman ve hiçbir şekilde, cephede yapılan cihadı ihmal, terk, küçümseme veya ondan vazgeçme anlamına gelmez. Ancak, cihad sadece cephede yapılan savaştan ibarettir, tarzındaki anlayışın eksik olduğunu ortaya koyar. Çünkü her zaman cephede savaşmak gerekmeyebilir. Hatta bir çok başarının cephe dışında kazanılabileceği, Allah’ın dinini yaymanın ve insanları İslâmlaştırmanın pek çok yolu ve yöntemi olduğu görülen ve bilinen bir gerçektir. Bunları cihad saymamak mümkün değildir. İlgili bahislerde daha geniş ele alındığı için, burada cihadın çeşitleri ve önemi üzerinde tekrar uzun boylu duracak değiliz. Netice itibariyle,ma’rufu emir ve münkerden nehiy cihadın en önemlilerinden biridir. Hatta cephede cihad edecek bir ordu ancak bu sayede oluşturulabilir.
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Şeriatın emir ve yasaklarına uymayanlar, Peygamber’in sünnetini terkedenlerle yapılan mücadele cihaddır. Bu cihad elle, dille ve kalble yapılır.
2. İslâmî bir yönetimde idareci, inanan insanları dinin emirlerine uymaya zorlayabilir.
3. Dinin münker, haram, günah, yasak kabul ettiğini, kalben böyle kabul etmeyenin imanı gider.
4. İyiliği emir ve kötülükten nehiy de bir cihaddır
-
💮 SABAH (VE AKŞAM) DUA ve ZİKİRLERİ 💮 (1 KERE) AYET-EL KURSÎ ✳ اللَّهُ لاَ إِلَـهَ إِلاَّ هُوَ الْحَيُّ الْقَيُّومُ لاَ تَأْخُذ...
-
اللَّهُمَّ زِدْنَا وَلَا تَنْقُصْنَا، وَأَكْرِمْنَا وَلَا تُهِنَّا، وَأَعْطِنَا وَلَا تَحْرِمْنَا، وَآثِرْنَا وَلَا تُؤْثِرْ عَلَيْنَا، وَأ...
-
Musibet ve Belalar karşısında Okunacak Dualar başlığında öğreneceğimiz toplam 4 duamız olacak. Bu dualar da diğer öğrendiğimiz tüm dualar ...
-
( Y azdıklarım , Sevgi Binabdullah'a ait olup , Nisan 2017 İstanbul'da katıldığı bir kına gecesinde yapmış olduğu sohbetinden tuttuğ...
-
Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in hastalara ve ağrısı olanlara karşı okuduğu duâlar… Hazret-i Âişe –radıyallahu anha-’dan rivayete göre Neb...
HERKES İÇİN SİYER - 30. BÖLÜM (MEDİNE’NİN EN HÜZÜNLÜ GÜNÜ RESÛLULLAH’IN ➯devamı
Aralık 17 2020
HERKES İÇİN SİYER - 29. BÖLÜM (İNSANLIĞA EN BÜYÜK MESAJ: VEDA ➯devamı
Aralık 07 2020
HERKES İÇİN SİYER - 28. BÖLÜM (ZORLUK SEFERİ ➯devamı
Aralık 07 2020
HERKES İÇİN SİYER - 27. BÖLÜM (BİTMEK BİLMEYEN DAVET HIRSI: HEYETLER ➯devamı
Kasım 29 2020
HERKES İÇİN SİYER - 26. BÖLÜM (BİR MEKTEP OLARAK ➯devamı
Kasım 23 2020