son mucize 8

 Yazdıklarım Nouman Ali Khan' a ait "the final miracle"( son mucize) adlı ,2013 senesinde Malaysia'da ( Malezya 'da ) verdiği konferansın videosunu seyrederken tuttuğum notlardan oluşmaktadır.
Nouman Ali Khan kimdir ? )


son mucize 1 )
son mucize 2 )
son mucize 3 )
( son mucize 4 )
( son mucize 5 )
son mucize 6 )
( son mucize 7 )



Sizlerle paylaşacağım son konu ciddi tefekkürü gerektiriyor.Olabildiğince dikkatli okumanızı rica edeceğim.

Mesela sizlere takva,iman ,hadis veya İslami bir konuyla ilgili yazdığım  bir makaleyi anlatmak istesem ve mikrofonu elime alıp hazırlamış olduğum makaleyi sizlere okuyacak olsam hani hutbe gibi,hutbe önce yazılıyor,sonra da imam çıkıyor ve hazırlanan hutbeyi okuyor ya .
Camiye en son gelen ve ayakkabılara en yakın oturan muhteşem müslüman kardeşlerimizin en arkada ve  imamı göremediği halde ,imamın anlattıklarını aklından söylemediğini ve yazılı bir metinden bakarak okuduğunu anlaması zor olur muydu?Yani ses tonundan veya konuşma dilinden yazılı bir şeyi okuyup okumadığını anlamamız hiç zor olmazdı,değil mi? Çünkü yazı dili konuşma dilinden daha resmidir ve içinde daha uzun cümleler vardır ve konuşma dilinde fazlaca gramer hatası yapılır ancak yazı dilinde bu hatalar yoktur.Mesela şu an ben sizinle konuşurken sayısız gramer hatası yapıyorum ve ,bazı kelimeleri arka arkaya çok tekrar ediyorumdur.Ama benim konuşduklarımı yazan birisi olsa bu konuşurken yapmış olduğum tekrarları ve gramer hatalarımı düzelterek yazardı .Konuşma sırasında çokça "aha"," hı hı" gibi şeyler diyorum.Ancak konuşmam yazılıyor olsa bunlar yazılmaz demek istediğim tam da bu.

(Nouman Ali Khan'ın benim bloğumdan haberi yok, belki bir gün kendisi de konuştuklarının yazılı hale gelmiş şeklini görür kimbilir 😊 )

Bir örnek daha vermek istiyorum,mesela çocuğunuz bir şiir ezberlemişse ve sizin daha önce duymadığınız bir şiirse ,size gelip okuduğunda çocuğunuzun bu şiiri kendinin yazmadığını anlamanız hiç de zor olmaz.
Bu örneklerden sonra asıl konumuz dönersek, kavmi Rasulullah(s.a.v)'ı 40 yıldır tanıyordu.Dilbilimciler, insanların konuşma kalıplarının olduğunu,benzer cümleler kurup konuşma sırasında da benzeri hataları yaptıklarını söylerler.Konuşmalarına tekrar eden kelimeleri sıkça yerleştirirler-benim anladınız mı? anladınız mı? demem gibi -yani kişiye özel konuşma kalıpları vardır.Ancak Rasulullah(s.a.v) ayetleri tebliğ ederken ki konuşması diğer konuşmalarına hiç benzemiyordu.Rasullullah'ın (s.a.v) önünde kitap görmüyorlar ,ona ayet getiren melekleri de görmüyorlar ama ,bu söylediklerinin de onun söyleyemeyeceğini,başka bir yerden geldiğini biliyorlardı.Bu yüzden O'nu dinlediklerinde sihirbaz dediler.Genelde sihiri görmemiz gerekir değil mi? Mesela adam yoktan kolunun altından bir güvercin çıkarır,ya da kulağından habire mendil falan çıkarır.Yani sihir aslında görüpte etkilendiğimiz şeydir.Kureyş halkı ise Rasulullah 'a (s.a.v) gördükleri değilde duydukları nedeniyle sihirbaz diyorlardı.Bu çok garip değil mi?Aslında sihirbaz diyerek O'nu aşağıladıklarını düşünürken aslında bunu söyleyerek imanın da yarısını kabul etmiş olduklarını fark etmiyorlardı.Bu konuyu daha öncede paylaşmıştım sizlerle.Bir şeye sihir dediğiniz zaman inanç sıçraması yaşıyorsunuz demektir.Yani burada çok mistik,sıradışı bir olay olduğunu kabul ediyorsunuz ve bilimle yada akılla açıklamasını da yapamayacağınızdan en kolayından sihir dersiniz.Yolun yarısına gelmişsin o zaman dostum bunun görünmeyen bir kaynaktan geldiğini de kabul etmişsin yani o kadar ilerlemişsin.Kur'an çalışmalarınızda tefekkür etmenizi istediğim şeyi anlatmaya çalıştım ve şimdi son örneğimi vereceğim.
Kur'an'ın mucizesi ile ilgili değil Kur'an'da ki güzellikle ilgili.Ama önce bir anımı paylaşacağım.
Gerçek bir Texaslı'yla asansörde birlikteyken benim müslüman olduğumu fark etti ve
" müslüman mısın?" diye soru sordu.
"evet "dedim.
"siz müslümanlara cennette ne verecekler?" diye sordu.
Bu bir asansör konuşması ve birazdan ineceğim kata da gelmek üzereyiz yani onunla cennet hakkında uzunca konuşam yapacak durumda değilim.Bir cevap verip düşünmesini sağlamalıydım.
"içecek" diyerek asansörden çıktım.arkamdan
"kahrestin o da ne demek?" diyerek baka kaldı.
Sizce ona içecek diyerek neyi kastettim?
İnsan (dehr) suresiyle ilgili bazı ayetleri paylaşmadan önce tam olarak anlayabilmeniz için zihninizde bir sahneyi tasavvur etmenizi sağlamam gerek.Sosyal olan insanlar genelde evlerinde de davetler verirler,bayram ve  önemli bir gün vesilesiyle bir çok arkadaşınızı,dostunuzu evinize davet ettiğiniz zaman evinizde yeteri kadar tabak,bardak ,kaşık,çatal..v.b olmayabilir.Yemek masasına aynı anda herkes oturamayabiliyor.Yedek masa alıyorsunuz ,plastik kaşık,tabak yada benzeri şeylerle eksiklerinizi tamamlamaya çalışıyorsunuz.Herkese aynı anda servis yapamayacağınızı düşünerek self servis dediğimiz şekilde bir büyük sürahiye içecek koyarak herkesin kendi içeceğini almasını sağlıyorsunuz ,çok zengin olmayan insanlar bu şekilde davet verirler ve bu gayet normaldir.Bazen de zengin insanların verdiği davetlere katılırsınız.O davetlerde plastik bardaklar,tabaklar,çatallar ..v.b yoktur.Cam bardaklar,porselen tabaklar...v.b vardır ve hepsi de özenle hazırlanmış beklemektedir.
Siz böyle bir davete katıldığınızda özel hizmetliler size içecek ikramında bulunurlar yani bu davetler self servis değildir,sizin istediğinizi sizin için getirip götüren özel hizmetliler vardır.Şimdi bunları neden anlattım? 
Kur'an cennetten bahsettiği zaman özellikle İnsan suresi 'nde Allah (c.c) cennetten bahsettiği zaman içeceklerden de bahseder.Hatta aynı surede içeceklerden üç defa bahseder.İlk bahsettiği ayet 5.ayet şöyle;

إِنَّ الْأَبْرَارَ يَشْرَبُونَ مِن كَأْسٍ كَانَ مِزَاجُهَا كَافُورًا

İnnel ebrâra yeşrabûne min ke’sin kâne mizâcuhâ kâfûrâ(kâfûran).

"İyiler ise, katkısı kâfur olan içecekler dolu bir kadehten içerler."

İyiler diyor ya ,Allah (c.c) bizleri de onlardan kılsın,kaselerden içecekler.Bu ayette anlıyoruz ki içeceklerini kalkıp alacaklar.Şöyle canlandırıyorum ; cennette şelale var,üzerinde içeceklerin olduğu bir masa var ve iyi olan insanlar kalkıp o masaya gidip içeceğini dolduruyor ve içiyor.İlk seviye böyle yani self servis durumundaki gibi.

Birkaç ayet sonra yine İnsan suresi 17.ayet ise şöyle ;

وَيُسْقَوْنَ فِيهَا كَأْسًا كَانَ مِزَاجُهَا زَنجَبِيلًا

Ve yuskavne fîhâ ke’sen kâne mizâcuhâ zencebîlâ(zencebîlen).

"Orada kendilerine, katkısı zencefil olan içecekle dolu bir kâseden içirilir."

Bu ayette ise içeceklerin sunulduğundan bahsediliyor.

19.ayette de;

وَيَطُوفُ عَلَيْهِمْ وِلْدَانٌ مُّخَلَّدُونَ إِذَا رَأَيْتَهُمْ حَسِبْتَهُمْ لُؤْلُؤًا مَّنثُورًا

Ve yetûfu aleyhim vildânun muhalledûn(muhalledûne), izâ raeytehum hasibtehum lu’luen mensûrâ(mensûran).

" Çevrelerinde, gördüğünde saçılmış inciler sanacağın, hep aynı gençlik ve güzellikte kalacak hizmetçiler dolaşır."

Bu ayetle artık self servis durumu değil ,özel hizmetlilerin olduğunu, seçkin insanların da bir arada bulunduğunu anlıyoruz.
Bazı aydınlar! "Kur'an çöldeki insanlara hitap ettiği için cennetteki içecekler hakkında konuşuyor,çok ilkeller! " diyerek akılları sıra eleştiride bulunuyorlar.Ben de şöyle diyorum onlara " sensin ilkel!" Bugün bile seçkin bir davete gittiğinizde size içecek ikram edilmiyor mu? Allah azze ve celle Kur'an'da insanın doğuşta özünde olan öyle bir şeyden bahsediyor ki teknolojide ne kadar ilerlersek ilerleyelim geçerliliğini yitirmeyecek şey insanın kendisine hizmet edilmesi fikridir.Çünkü bu insana birinci sınıf olduğu hissini verir.Mesela uçak bileti alırken neden daha fazla ödeyip birinci sınıf bilet almak isteyenlerimiz oluyor? Çünkü orada göreceğiniz hizmet diğer normal uçuştakinden farklıdır.İşte bu farkı hissetmek isteyenler oluyor.
Allah(c.c)'da önce içeceklerini alırlar sonra içecekler sunulur buyuruyor,yani bir üst seviyeden bahsediyor.Peki daha üst seviye var mı?

İnsan suresi 21.ayet;

عَالِيَهُمْ ثِيَابُ سُندُسٍ خُضْرٌ وَإِسْتَبْرَقٌ وَحُلُّوا أَسَاوِرَ مِن فِضَّةٍ وَسَقَاهُمْ رَبُّهُمْ شَرَابًا طَهُورًا

Âliyehum siyâbu sundusin hudrun ve istebrakun ve hullû esâvira min fıddatin, ve sekâhum rabbuhum şarâben tahûrâ(tahûran).

" Üstlerinde ince ve kalın ipekten yeşil elbiseler vardır. Gümüş bileziklerle süsleneceklerdir. Rableri onlara tertemiz bir içecek içirecektir."

İşte bu ayetle  en üst seviyeye geldi.Subhanallah ! Bu onuru hayal edebiliyor musunuz?

Asonserdeki Texaslı arkadaşın sorusuna cevaben  sadece "içecek" dediğimde aslında çok ciddiydim,bu o kadar güzel bir cevapki.Cennette başka neler olacak? bilmeme gerek yok,sadece içecek ile ilgili Allah'ın (c.c) buyurdukları bile yeter,çok mutluyum.Subhanallah!

İşte Kur'an bu şekilde düşünce oluşturuyor.Bugün ümmet Kur'an'ın güzelliğini anlamak için çabalamak zorunda,kitabımızın ne olduğunu keşfetmemiz lazım.
Çok uzun süre teknolojik bilgilere odaklandık.Kur'an denince çoğu insanın aklına sadece helal ve haram geliyor.Onlar zaten çok güzel ayetler ama, sadece onlar yok .Peki helal haram dışında kitabımız bize neler anlatıyor? Bazı insanlar bir kez okuyup anladım diyerek bir daha kapağını açmıyor.En zeki olan Peygamber efendimiz'e (s.a.v) bile 23 senede öğretilmişken ne yazıldığını, ne anlatılmak istendiğini bir kere okumakla nasıl anlayabiliriz? Bizler bu kitabın değerini çok kolay bir şekilde hafife alıyoruz.

Dünyanın neresinde olursak olalım ümmet olarak bu kitaba olan sevgimizin ,verdiğimiz değerin ve hayranlığımızın artması için dua ediyorum.Ne zaman Kur'an okusam her defasında bir an durup "aman Allah'ım ! " diyorum." bu ne muhteşemdi !" diyorum her defasında Kur'an ezberlemeye çalışırken bazen durup notlar alıyorum.Muhteşemliğini düşünmekten ezeberleyemediğim dahi oluyor.
Yapacağım en ufacık çalışmayı bile elimden geldiğince sizlerle paylaşmak istiyorum.

Sizler bazı öğütlerim olacak;

* Dininizi garantiye almayın.

* Kendinizi sürekli eğitin.

* Kur'an'la ilgili muhabbetinizi yeniden başlatın ve tutumunuzu bu yönde değiştirin.

Belki bazen Allah'ın (c.c) ne buyurduğu hakkında farklı düşüncelere girdiniz,belki uzun süre önce bir şey duydunuz ve kendinizi kötü hissettiniz.İnsanların Allah'ın(c.c) kitabı hakkında konuşurken nefret ,umutsuzluk yayması çok çok üzücü! Bazen ufacık bir hatadan sen cehennemliksin ! bile diyebiliyorlar.Bu kanıya nasıl varıyorlar! Biz müslümanlar böyle yapmamalıyız.Umut yaymalıyız.Kur'an insanı umutla doldurur.İnanın bunu kafamdan uydurmuyorum,Kur'an'ı ciddi anlamda çalışmaya başladığınız zaman umutla dolarsınız ve iyimser olursunuz.

 "Allah'tan (c.c) af diledim ama affedelir miyim ?istiğfar ediyorum,ama emin değilim." diye düşünmemeliyiz.
Kur'an bizlere garanti cevaplar verir.Affedilip affedilmediğinden nasıl emin olabilirsin? Eğer Allah 'tan(c.c) samimi bir şekilde af dilemişsen ve tekrar aynı hataları yapmamaya çalışıyorsan buna dikkat ediyorsan inşallah affedilmişsin demektir. Artık olay bitmiştir,tevbe ettiğin günahlara geri dönmediğin sürece mesele kapanmıştır.Nasıl ki yerçekimi,fizik,kimya kanunları varsa istiğfar,tövbe kanunları var.Bu dünya ve ahirette başarılı olma kanunları var.Ve bu kanunlar zaman göre değişmeyen kanunlar,Allah'ın (c.c) belirlediği ilkeler.Tövben samimiyse ve bir daha o günahları işlemiyorsan artık geleceğine odaklanmalısın.Yani geçmişte yaptığın hatalara takılıp kalmamalısın,şayet geçmişe çok takılırsan ilerleyemez ve zamanını da boşa geçirmiş olursun.Belki dünyevi işlerle çok vakit geçirmiş olup Kur'an'a yeteri kadar vakit ayıramamış olup bunun için üzülüyor olabilirsin,problem yok ,artık o dünde kaldı.Allah(c.c) sana bir şeyler yapabilmen için alacak nefes vermişse şimdi değiş! şimdi niyetlen!Daha önce de çok niyetlendim hep başarısız oldum deme!Eğer böyle dersen geleceği biliyorum demiş olursun ama,hepimizin bildiği gibi geleceği ancak Allah(c.c) bilir,niyetlerinizde samimi ve kararlı olun!

Unutmayın her biriniz yaşadığınız ülkede ,şehirde,mahallede,dinle bağlantısını kaybeden bir çok insana umut ışığısınız.Şimdilerde sözde müslümanlar var,namaz kılmayan namaz kılsa da bunu sadece kılmış olmak için kılanlardan bahsediyorum.Dinlerini bıraksalar insanların onlara acıyarak bakacaklarını sanıp dine zayıf olarak tutunmuş olanlar var.Bu samimi bir din değil,samimiyeti geri getirmek zorundayız.İnsanlara hatta müslümanlara İslam'ı sevme nedeni verebilir miyiz? Bu sohbeti okuyacak olanlarda Kur'an'dan etkinebilirse eminim diğer insanları da etkileyeceklerdir.Bu zenginliği başkalarıyla da paylaşabilirsiniz.
Hayatımın bundan sonra kalan kısmı için iki hedefim var;

1- Kur'an eğitimi,
2-Arapça eğitimi

Arapça eğitimi daha zor olanı.Kur'an çalışmaları ise kısa dönemdeki hedefim.Uzun vade de insanlara arapça eğitimi verebilirsek çok fazla beni dinlemek zorunda kalmazsınız.Çünkü arapçayı bileceğiniz için Kur'an'ı da anlarsınız.İşte ümmetin bu seviyeye gelmesini istiyorum.Çocuklarınız büyüdüklerinde bunların hepsini bilsinler istiyorum.İslam'a o kadar güvenecekler ki birisi İslam'ı eleştirecek olduğunda duygusal olarak sinirlenmeyecek,eleştirilerinin ne kadar aptalca olduğunu anlayınca da gülecekler.Müslüman gençlerde bu öz güveni görmek istiyorum.Amerika'da olduğu gibi yaşadığınız hangi ülkeyse eminim o ülkede de gururla tesettürünü koruyan hanımlar var.Vallahi kalbim yumuşuyor,çünkü benim de dört kızım var ve hanımların İslam'a duydukları sevgi beni çok mutlu ediyor.Hepiniz için çok dua ediyorum.Ne zaman ki sokakta tesettürlü bir hanım kardeşimi görsem dua ediyorum.Allah'ım  bu insanlardan razı ol diyorum.Bu çok güçlü bir şey,küçük bir şey değil,garantiye almamalısınız.
Dünya dinden uzaklaşıyor.Bunu hepimiz biliyoruz.Sadece İslam değil diğer dinlerden de uzaklaşıyorlar.Sizler dine tutunmakla kalmayıp insanlara dine geri dönme nedeni vermelisiniz.
Kendimi tekrar edip duruyorum ama bu konuda nasıl ciddi olduğumu anlatamam.

Açık fikirli,eleştirel düşünebilen,entellektüel dar kafalı olmayan liderler çıksın inşaAllah.Bu lider ümmetin bölünmesini değil birleşmesini sağlasın.
Ümmet için hepimiz bunu istiyoruz,sözlerime son verirken bunun için çok dua edeceğim.Allah'a emanet olun.




(Nouman Ali Khan 'ın duasına bir küçük duayla amin diyerek, bu güzel sohbeti ve güzel örnekleri için kendisine sonsuz teşekkürler ediyorum bu sohbetin yazıya dökülmesi de burada bitmiş oldu...elhamdulillah 
"Rabbim ,ayetlerini  anlamamızı kolaylaştırsın,okuduklarımızla amel edebilmeyi bizlere nasip etsin,hepimizin imtihanını kolay eylesin, yaşadığımız her sıkıntı ve bolluğun da bir imtihan olduğunu bilmemizi,unutmamamızı sağlasın,iki dünyanın da güzelliklerini tadanlardan olmak dileğiyle...amin")

( "son mucize " başlıklı sohbet yazıları burada bitti ,sohbet yazılarım farklı başlıklarla devam edecek inşallah)