Sabah;
اللّهُـمَّ ما أَصْبَـَحَ بي مِـنْ نِعْـمَةٍ أَو بِأَحَـدٍ مِـنْ خَلْـقِك، فَمِـنْكَ وَحْـدَكَ لا شريكَ لَـك، فَلَـكَ الْحَمْـدُ وَلَـكَ الشُّكْـر
okunuşu : Allahumme mâ esbeha bi min ni'meti ev bi ehadim min halkike feminke vehdeke la şerike leke felekel hamdu ve lekel şukru.
anlamı : "Allah'ım! Benim veya kullarından biri yanında sabaha çıkan her nimet ancak sendendir. Ortağın yoktur. Hamd yalnizca sanadır. Şükür de sanadır."
Sabah; “sabaha çıkan..” şeklinde söylenir.
Akşam;
اللّهُـمَّ ما أَمسيَ بي مِـنْ نِعْـمَةٍ أَو بِأَحَـدٍ مِـنْ خَلْـقِك ، فَمِـنْكَ وَحْـدَكَ لا شريكَ لَـك ، فَلَـكَ الْحَمْـدُ وَلَـكَ الشُّكْـر
( bir kere)
anlamı :"Allah'ım! Benim veya kullarından biri yanında akşama çıkan her nimet ancak sendendir. Ortağın yoktur. Hamd yalnizca sanadır. Şükür de sanadır."
Akşam; “akşama çıkan..” şeklinde söylenir.
“Kim bunu sabahladığı vakit söylerse gününün şükrünü eda etmiştir. kim de bunu akşamladığı vakit söylerse gecesinin şükrünü eda etmiştir.”Ebu Dâvud (4/318), Nesâi, Amelu’l-Yevmi ve’l-Leyle (h.7), İbn-i es-Sünnî (h.41), İbn-i Hibbân, Mevârid (h.2361). Abdulaziz b. Baz, isnadın hasen mertebesinde olduğunu söyler; Bkz. Tuhfetu’l-Ahyar (s.24)